Sait Maden

 “Sait Maden kimdir diye sorsanız, dünya şiirinin Atlas’ı diye tanımlarım. Kendi de şairdir, aynı zamanda Türkçeye dünyanın iyi şairlerinden, iyi çeviriler kazandırmıştır.

Doğan Hızlan

Sait Maden Toronto Buluşması

Ankara Kitaplığı, Ömer Durmaz ve Miraç Güldoğan ile 8 Haziran 2019’da Sait Maden’in İstanbul’un 99 Yüzü sergisini, Şık Derviş belgesel gösterimini ve söyleşisini gerçeklestirdi

Sizleri, ülkemizin büyük değerleri ile buluşturabilmek, Ankara Kitaplığı olarak bizim en önem verdiğimiz konulardan biri. İşte yine bu kapsamda, ülkemizin çok önemli bir sanatçısını sizlere tanıtabilecek olmanın mutluluğunu yaşadık.

2013 yılında yitirdiğimiz, ressam, şair, çevirmen, fotoğrafçı ve Türk grafik sanatının “azizi” olarak kabul edilen büyük grafik sanatçısı Sait Maden’i onun tasarımlarının bazılarından oluşan bir sergi ile andık.

Bugüne kadar belki bilmiyordunuz ama belki de kitaplığınızdaki nice kitabın kapak tasarımlarını yapan kişidir Sait Maden.

Aralarında Aziz Nesin, Yaşar Kemal, Atilla İlhan ve daha nice Türk ve yabancı yazarların yüzlerce kitabının tasarımcısıdır; aynı zamanda Baudelaire, Neruda, Lorca, Mayakovski’nin bir çok eserini Türkçe’ye kusursuz çeviren bir çevirmen, Bedri Rahmi’nin kıymetli öğrencisi bir ressam, bir profesyonel fotoğrafçıdır. Çok yönlü, çok yetenekli, çok farklı bir sanatçıdır Sait Maden.

Sait Maden’i Miraç Güldoğan’ın yönetmenliğini yaptığı Şık Derviş belgeseli ile izledik. Ayrıca Ömer Durmaz‘ın ağzından Sait Maden ile ilgili özel anıları dinledik.

Sait Maden’i tanıyalım

Şair, çevirmen, ressam, yayıncı ve grafik tasarımcı

Sait Maden

Sait Maden, 3 Mayıs 1931’de Çorum’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Çorum’da, sanat eğitimi ise İstanbul’da aldı. 1949–55 yılları arasında İDGSA Resim Bölümü’nde okudu; Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesinden mezun oldu.

60 yıldır grafik tasarım, resim, şiir ve çeviri gibi farklı alanlarda benzersiz bir verim ve yetkinlikle üretmeye devam etmiş olan Maden, daha 13 yaşında şiirler yazmaya başladı. 16’sında Fransızca ve Osmanlıca öğrenmeye başlayan, 18’inde Fransız şairlerinden çeviriler yaptı, Baudelaire’den ‘Moesta et Errabunda’ çevirisiyle Varlık dergisinin bir yarışmasını kazanan Sait Maden, Lorca’yı anadilinden çevirebilmek için İspanyolca öğrendi. Baudelaire’in ‘Kötülük Çiçekleri’, Lorca’nın bütün şiirleri, Neruda, Aragon, Paz, Mayakovski, Eluard, Saint-John Perse’den seçme şiirler çeviren Maden, adsız şiirler, türküler, büyüler, destanların yer aldığı ‘insanoğlunun beş bin yıllık şiir serüveni’ni ortaya koyan ‘Bir Şiir Müzesi’ adlı inceleme-antolojiyi tam 40 yılda titizlikle hazırlamıştı.

İleri görüşlü ve vizyon sahibi olan Sait Maden tasarım dünyasının gelişimine katkı sağlayabilecek her türlü çalışmayı yaptı. 1955–60 yılları arasında; pano ve sergileme tasarımları, tiyatro dekorları, sinema afişleri hazırladı. Grafik tasarım çalışmalarına 1957’de yan bir uğraş olarak başlamıştı; 1960’tan sonra ağırlıklı olarak bu disipline yöneldi ve yayın tasarımı alanında yoğunlaştı. Birçok yayınevine 8000 dolayında kitap ve dergi kapağı tasarladı. 500 dolayında logo, süreli yayın, broşür, ambalaj ve etiket tasarımları yaptı; kitaplarında kullandığı yazıyüzlerinin de bir kısmını tasarladı; çok sayıda siyasi amaçlı seçim afişinin tasarımcısı oldu.

1958–63 yılları arasındaki gazetecilik döneminden sonra 1964’te kendi özel atölyesini kurdu. 1960–75 arasında Yapı Kredi, İş Bankası, Akbank, Denizcilik Bankası gibi kuruluşlar için reklam-tanıtım hizmeti verdi.

1969’da Grafik Sanatçıları Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı; derneğin bir süre başkanlık görevini yürüttü. Bu süreçte çalışmaları, yurtdışındaki yayınlarda yer alan Maden, 1979’da ülkemiz adına bir ilk olan “Başlangıcından Bugüne Türk Grafik Sanatı” adlı kitap projesine başladı. Türkiye’deki grafik tasarıma bir geçmiş arama çabasıyla araştırmaların sonucunda oluşan kitabın ilk bölümü “Çevre” dergisinde yayımlandı. Zamansızlıktan ve destek yokluğundan çalışmasını tamamlayamadıysa da, 1830 sonrasına ait bölümünü özet olarak kaleme aldı ve “Grafik Sanatı” dergisinde yayımladı. Maden’in Türkiye’de tasarım bilincinin olmayışına dikkat çekişi ve bir grafik tasarımcının müzede yer almayışı hakkındaki düşünceleri bir anlamda yaptığı çalışmaların desteksiz kalışını da açıklıyordu.

Logo tasarımlarını da 1990’da yayımladığı “Simgeler” adını verdiği kitabında topladı. Kitabının önsözünde şöyle yazıyor: “Ödül alan ilk simgem 1955 yılında çizildiğine göre, elli yıllık bir gözlemci ve uygulamacıyım. Bu elli yıl içinde yüzlerce simge çizdim.” Sadık Karamustafa, Maden için şöyle diyor: “Onun için çağdaş tipografi anlayışını Türk grafik tasarımına getiren tasarımcı demek hakbilirlik olacaktır.”

Sait Maden

Sait Maden’in çalışma alanı, birbirini tamamlayan iki parçaya ayırılır: Grafik ve edebiyat. Bu ilişkiyi şu sözleriyle dile getiriyor: “Benim grafiğimi biçimlendiren, alttan alta etkileyen ve destekleyen, besleyen tek kaynak benim şair tarafımdır. Edebiyatım, benim resmimi çok besledi.”

Maden, 13 yaşında şiir yazmaya, 16’sında Fransızca ve Osmanlıca öğrenmeye başladı. Lorca’yı anadilinden çevirebilmek için İspanyolca öğrendi. Şiir ve çeviri kitaplarını yayımlayabilmek için 1996’da Çekirdek Yayınları’nı kurdu. Edebiyatın kendine kazandırdığı farklı ruh hallerini, illüstrasyon üslubuna da yansıttı ve birbirinden farklı tarzlarda üretimlerde bulundu.

17 Aralık–24 Ocak 2010 tarihleri arasınra “Bir Usta, Bir Dünya: Sait Maden. Tasarımcı, Sanatçı, Şair” adlı retrospektif sergisi Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Salonu’nda açıldı, sergi kapsamında bir de kitap yayımlandı. Maden’in son sergisi, 4–11 Nisan 2013 tarihlerinde İzmir’de, K2 Sanat Merkezi’nde “Simgeler” adıyla açılmıştı.

Büyük usta, geçirdiği bypass ameliyatı sonrası yakalandığı akciğer pnömonisine bağlı olarak 19 Haziran 2013 Çarşamba günü, saat 9’da aramızdan ayrıldı.

Sait Maden Belgesel